...
Show More
“Bir gün, Abdülrahman ile onu (Abbas Fevzi’yi) ziyarete gittik. Hastaydı, böbrek sorunu vardı. Üstündeki battaniyeyi boğazına kadar çekmiş, yatıyordu.
“Böbrek nasıl Üstat?” diye sordum.
“Böbrek” sözcüğünü halk ağzıyla telaffuz etmiştim. Konuşacak halde değildi ama yine de beni düzetti. Eve dönerken, “Ölünce” dedi mütercim, “Onu sorgulayacak olan meleğin bile telaffuzunu düzeltmeye kalkacak.” :)
“Böbrek nasıl Üstat?” diye sordum.
“Böbrek” sözcüğünü halk ağzıyla telaffuz etmiştim. Konuşacak halde değildi ama yine de beni düzetti. Eve dönerken, “Ölünce” dedi mütercim, “Onu sorgulayacak olan meleğin bile telaffuzunu düzeltmeye kalkacak.” :)