Community Reviews

Rating(4 / 5.0, 99 votes)
5 stars
34(34%)
4 stars
27(27%)
3 stars
38(38%)
2 stars
0(0%)
1 stars
0(0%)
99 reviews
April 25,2025
... Show More
"The tradition of the oppressed teaches us that the “state of exception” in which we live is the rule. We have to come to terms to a concept of history that matches this idea. Only then will it be possible to set as our task the need to accomplish the true state of exception; then, our position in the struggle against fascism will be improved. The chance it has had to make a stand relies mostly on the fact that its opponents see it as a historical norm, in the name of progress." Walter Benjamin

Όταν ο μακιαβελισμός συγκρούεται με τα μιμίδια του Dawkins...
April 25,2025
... Show More
It is the wet dream of every anarchist: a society without government, without coercion and repression, where everything runs by itself, where everyone knows his place and does his duty. In this book Saramago outlines such a situation in an unnamed capital. The city is completely abandoned by the government, in a panic reaction because in two successive elections the citizens had voted blank. The focus is not so much on the anarchist virtues, but on the cramped and especially cynical way in which the politicians and government leaders respond to this tacit popular uprising.

Saramago here unleashes his most fierce sarcastic talents, resulting in hilarious conversations between ministers of government, in which the world is turned upside down, showing how gruesome the exercise of power can be. Simply delicious! This part deserves at least 3 stars in my (harsh) rating system.

But after about 200 pages the author suddenly changes tack and turns the story into a sequel to his masterly novel Blindness. Out of the blue a number of characters from that novel emerge again. It is not entirely clear to me what the point of this is, and what it adds to the story. In addition, Saramago gets lost in side intrigues about a at first stern, but then very conscentious police officer. No, this "Seeing" – apart from the absurd sarcasm in the first half of the novel – does not reach the level of the fabulous "Blindness". (rating 2.5 stars)
April 25,2025
... Show More
Türkiye'yi andıran satırların altını -üzülerek- çize çize okudum. Tek başına bir roman olarak bile çok iyi iken, Körlük'ün devamı olması onu daha da yukarılara taşıyor; çünkü konu harika bağlanmış, ancak bu kadar olabilirdi. Ani bitti ama. Keşke bitmeseydi.
April 25,2025
... Show More
Karamizah. Muhteşem bir karamizah. Kitap boyunca somut bir karamizahla karşı karşıyayız. Gülmeden edemiyorsunuz. Gülmek diyince öyle kahkalarla değil. Hatta çoğu zaman gülümsemiyorsunuz bile. Ama içiniz kıpır kıpır ediyor. "Ya adam demiş ki bla bla bla hahahaah" diyecek birşeyiniz yok. Ama içinizden hep gülüyorsunuz. Her kitabı böyle Saramago'nun. Dünyada ki aptallıkları çok çok iyi gözlemliyor. O kadar sık rastlanan ve yaşanan aptallıklar ki, "sanırım Saramago hariç kimse farkında bile değil bu aptallıkların" izlenimine kapılıyorsunuz. Ve de o kadar iyi anlatıyor ki "ulan ne kadar da aptalız" diye itiraf ederken buluyorsunuz kendinizi. Tabi yalnızca dünyada ki kimseden farklı olmadığını bilebilecek kadar özgüveni yüksek(!) olanlar ancak bunu farkedebiliyor. Adam hepimizle dalga geçiyor.
Saramago'nun baş yapıtı "Körlük'ün" 4 yıl sonrasındayız. Körlük geçmiş gitmiş. Kimse unutmamış ama şimdi herkes kendisini güvende hissediyor. Bir seçim söz konusu ülkede. Yerel seçimler yapılıyor. Ve sonuçlar çok şaşırtıcı. Başkentte hükümette ki aşırı sağ parti (en çokta bu salaklarla dalga geçiyor yazar) %8, muhalefetteki merkez sağ %8 (belkide bunların arasında ne fark varki demeye çalışıyordur Saramago), sol parti ise %3 oy alıyor. Kalan %81 ise boş oy. Yani "beyaz oy". Halk hiç ama hiç organize olmadan, kimse kimseyle konuşmadan, iç güdüsel olarak beyaz oy kullanıyor.
Hükümet tabi hemen, bir telaşla seçimleri yineliyor. Sonuç ise yine aynı. Hatta beyaz oy oranı artıyor.
Hükümet bu sefer teyakkuzda. Hemen sıkı yönetim ilan ediliyor. (Tanıdık geldi mi?) Devlet tüm organlarıyla beraber başkenti terk ediyor. Başka bir şehre yerleşiyorlar ve burayı başkent ilan ediyorlar. Eski başkentte itfaiyeciler hariç hiç bir devlet görevlisi kalmıyor. Polis molis yok. Müthiş bir şehir oluyor hemen burası. Suç yok kabahat yok. Herkes uslu uslu yaşıyor.
Şehrin ders alacağını uman hükümetin umutları yıkılıyor. Hemen bir terror örgütü icat ediliyor. (Tanıdık geldi mi?) Ve bu örgüte karşı önlemler sıkılaştırılıyor. Şehrin etrafı tel örgülerle çevriliyor, giriş çıkışlar tamamen yasaklanıyor. Başkent abluka altında.
Ancak yine de hiç bir değişiklik yok. Halk uslu uslu yaşamına devam ediyor. Hükümet zorda. Ne terror var ne terrorist. E zaten poliste devlette yok ve herşey böyle daha güzel. Hükümet bir şeyler yapmalı.
Derken başkentin metro istasyonunda bir bomba patlıyor. (Tanıdık geldi mi?) Teröristler bomba patlattılar. Tabi bunu yapan yine deletin kendi eli aslında. Şehirde bir panic başlıyor bu sefer. Tüm şehir ayağa kalkıyor ve başlarına geleceklerden endişeli, şehri terketmeye çalışıyorlar. Hani şu tel örgülerle çevrili şehri...
Hükümet bu sefer iyice faka basıyor. Kriz büyüyor.Yüzlerce insan şehrin kapılarında. Başkenti boşaltan hükümet olmak istemiyorlar. Binbir zorluk ve zorlamayla halkı geri çeviriyorlar. Herkes tekrar şehre dönüyor.
Çaresiz hükümete care bir salaktan geliyor gene. 4 yıl once ki körlük belasından hani şu doktorun karısı sayesinde sağ salim kurtulanlardan biri hükümete bir mektup yazıyor ve doktorun karısının gözlerinin hiç bir zaman kör olmadığını ihbar ediyor.
Hükümet bunu öğrenir öğrenmez kadını hemen beyaz oycuların terrorist başı ilan ediyor ve kadını yakalamaları ve sorgulamaları için üç polis memurunu çaktırmadan şehre sokuyor. Bu arada bu üç polis memurunun maceraları müthiş komik. Bu 3 salak acaip komiklerle kadını buluyorlar. Ama kadını bir türlü sorgulayamıyorlar çünkü kadın sadece kör olmamış hepsi bu. E bu da anayasal bir suç değil.
Neyse çok uzatmayayım. Hükümet bir seri katil tutuyor ve cinayetlere başlıyor.Kadının başına ne geldi acaba?
Efenim ağır ağır, sindire sindire okumalı.
April 25,2025
... Show More
Θα είχε μεγάλη πλάκα αν κ από εμάς το 80% ψήφιζε λευκό!

Ακράδαντα πιστεύω πως ο Σαραμάγκου είναι ταξιδιώτης του χρόνου!!! Δε γίνεται να έγραψε αυτό το επίκαιρο βιβλίο. Έχω σοκαριστεί!

Καθαρά πολιτικό το "περί φωτίσεως" συγκριτικά με το "περί τυφλότητος". Απαιτείται η ανάγνωση του δεύτερου κατ' εμέ ώστε ο αναγνώστης να έχει μία σαφή εικόνα σε αυτό που θα ακολουθεί στο "περί φωτίσεως". Θα το αποκαλούσα ρεαλιστικό καθώς περιγράφει τη σαπίλα, τη βρομιά κ τη διαφθορά των πολιτικών.

Στο τέλος πίστευα πως θα υπάρξει ανατροπή κ κάθαρση. Φώναζα ΟΧΙΙΙΙΙ! ΣΤΑΜΑΤΗΣΤΕ ΤΟΝ!!!
April 25,2025
... Show More
رواية البصيرة تبدأ بجملة
"قال الكلب: علينا أن نعوى" من كتاب الأصوات

وتنتهي بجملة:
"أنا أبغض عواء الكلاب"

وبين هاتين الجملتين يبدع ساراماجو
يتحدث عن الحكومات التي تشبه لحكوماتنا وأوطاننا
عن سياسة نعم للابد
عن الديمقراطية المزيفة

أثناء قرائتي للرواية تذكرت ثورة يناير
والخطاب العاطفي
يا الله كأن ساراماجوا كان يقرأ المستقبل ويعرف ما سيحدث بالوطن العربي
حتي في أدق التفاصيل.

لا أتحدث عن أحداث مثلما فعل عز الدين شكري فشير في باب الخروج
ولكن عن العقليات المتعفنة التي امتلأت بها أوطاننا العربية
عن الحكام الذين لا يعرفون شيء غير القوة والعنف
عن الداخلية التي تعتقد أنها تمثل الله في الأرض
عن الظلم والقهر والضياع

أحزنتني النهاية ولكنها تصدق مقولة نجيب محفوظ أن من يجني ثمار الثورة الجبناء
وقد كان جنى ثمار الظلم الجبناء أنفسهم وهم الظالمين.

شكرًا جدًا للصديق أحمد عرابي لترشيحه للرواية <3

ساراماجوا أنت جميل ، ربنا يرضى عنك :)
April 25,2025
... Show More
Da. Iata-l pe Saramago asa cum l-am cunoscut acum trei ani, cand am citit Eseu despre orbire. Un Saramago necrutator, cutremurator... Si extrem de lucid. Ca un maestru sahist care gandeste zece mutari inainte.
April 25,2025
... Show More
Açık konuşalım, Körlük'teki gibi bir kurgu/hikâye beklemeyin, o bambaşka bir şeydi. Hani bir film tutar da, devam filmini çekmek isterler de o ikinci film nadiren tutar ya, Görmek'i okurken onu hissettim. Hakkını yemeyelim, herhangi bir yazar yazmış olsa, Görmek'i iyi bir siyasi hiciv örneği sayabilirdim ama bu Saramago. Her kitabından sonra, bir diğerinde daha fazlasını bekliyorum.
Böyle kötülemiş gibi oldum ama yine de dört yıldız verdim, o ayrı.
April 25,2025
... Show More
تبدأ الأحداث بعد مرور أربع سنوات من حادث العمى الذى أصاب سكان بلد ما. يتم الدعوة لانتخابات محلية, ليفاجأ المسئولون ان الغالبية العظمى من المواطنين منحوا أصواتا بيضاء, أى انهم لم يختاروا اى جناح أو تيار سياسى. يعانى المواطنون من حالة تمرد على الواقع الحالى و رفض له. ردا على ذلك, تقوم الحكومة .بالانسحاب من المدينة و محاصرتها و تركها تماما للفوضى حتى يرجع المواطنون راكعين للحكومة مكفرين عن ذنبهم. فشلت هذة الاستراتيجية فشلا ذريعا لأن الشعب أصبح مبصرا. لم تحدث ايه جرائم قتل أو سرقة بعكس حالة ما قبل غياب الشرطة ياللعجب! و عندما ظهرت محاولة عالجها المواطنون بحكمة و براعة مشهود لها. عاد الجميع طواعية لممارسة أعمالهم و تكاتفوا
"انما هو النور الذى يريد هؤلاء الناخبون أن يراه الجميع..يتمتعون بالنشاط الثورى بقرارهم تقويض نظام الدولة و تشييد فردوس الأخوة أخيرا مكانة"
يزيد بطش السلطات أكثر فأكثر. يزداد نفاق الاعلام أكثر. يطاطأ بعض المواطنين رؤوسهم بسبب الضغط و يصمد الكثيرون. يغزو المدينة الجواسيس و أجهزة تجسس و يستطيع مواطن اى دولة عربية ان يتوقع باقى الاحداث
تضرب الرواية أقوى مثال عن الوعى المجتمعى. عن شعوب رفضت الاذعان للموجة و أصرت على تنفيذ ما تراه صحيحا. تعلموا درس "العمى" جيدا
البصيرة..عندما تكون الديمقراطية (الانتخابات كاحدى وسائل الديمقراطية) وسيلة لقهر الشعب
مقارنة بالجزء الأول, هذا الجزء أقل امتاعا. أظننى سأمنح الان النجمة الخامسة للجزء الأول و أنا مرتاحة الضمير. بطىء الاحداث داء أصاب هذا الجزء مع أسلوب السرد المطول بشدة و رتابة النص زاد مللى فى بعض الأجزاء. كنت قد توقفت عن قراءة هذة الرواية منذ ستة أشهر تقريبا لهذا السبب, و لكن صممت على قراءتها مرة أخرى و للحق لم يردن ساراماجو خائبة. هى تستحق الوقت و الجهد و عناء تحمل بعض التفاصيل المملة
البصيرة.. رواية صالحة لكل زمان و مكان و توابع الربيع العربى خير شاهد على ذلك. ازدياد نسب الأصوات البيضاء فى الأنتخابات مؤخرا بشكل ملفت يصب فى صالح مصداقية هذة الرواية
ساراماجو عبقرى بحق!

"لكن ما فائدة الحق ان كان لا يمكن ممارسته الا فى جرعات زهيدة, نقطة نقطة, فلا يصح ان تسير بدورق ممتلىء يفيض أصوات بيضاء"
April 25,2025
... Show More
n  
... and besides, it was arrant nonsense to take away the rights of someone whose only crime had been to exercise one of those rights.
n

While this partly operates as a sequel to Blindness, it also has a different tone, more Kafkaesque as Saramago guts the workings of a 'party on the right' government faced with the quiet subversion of a populace who leave their voting papers blank. For all the Government's self-righteous rhetoric about the undermining of democracy, they themselves have easy recourse to activities that are, of course, distinctly undemocratic: spying, interrogating without reason, torturing and terrorising the people they are supposed to protect and on whose behalf they are supposed to work.

The connections to Blindness are striking: this voting strike is designated a 'plague', the whiteness of the blank papers are juxtaposed against the 'white blindness' of the earlier text, and the Government describes the people peacefully and democratically rejecting their rule as 'blind'.

It's only in the second half that more solid links are forged with the earlier book as the first blind man and, especially, the doctor's wife and brought into the plot.

I'd say this is more overtly political than Blindness in how it deals with questions of the corruption of governments, and more cynical in its unravelling of power and autocracy, though there's laughter here, too, albeit of the most savage kind. And the ending is powerful in its brutality. Just make sure you read Blindness first to get the full effect of Saramago's tragicomic vision.
April 25,2025
... Show More
كما هو مفترض، فإن "البصيرة" هي تتمة أو "جزء ثان" لرواية "العمى"، وإن كانت البصيرة يمكن قراءتها بدون قراءة سابقة للعمى؛ حيث أن حوار شخصيات الرواية يكشف لنا عن النقاط المهمة في الرواية الأولى. ومن المهم أن نعرف ان العنوان الأصلي للروايتين هو كالتالي
" مقال في العمى" Ensaio sobre a Cegueira
"مقال في الوضوح" Ensaio sobre a Lucidez
ويبدو وكأن ساراماجو لا يريد حتى أن يوحي لنا أنه يكتب روايات يمكن أن تكون ممتعة أو مسلية، ولا هو حريص على أن يستغرق القاريء في الأحداث والشخصيات الخيالية وينسى واقعه؛ إنه على العكس من ذلك - مثلما يحدث في مسرح بريشت الملحمي - حريص دائما على تذكير القاريء أن ما يقرأه يمس بطريقة مباشرة واقعه وحياته ومصيره، وأنه لا يجب أن يكتفي بقراءة سلبية و"يستمتع" بما قرأ ثم يغلق الكتاب وينسى كل شيء عنه. ساراماجو ككاتب جاد وكناشط سياسي حريص على إنارة وعي القاري وهو يحثه على إعمال عقله فيما يقرأ، وفي رأيي أنه يتعمد فعل ذلك عن طريق أسلوبه الغريب في الكتابة: لا توجد علامات تنصيص، لا توجد علامات ترقيم إلا الفصلة والنقطة، السرد والحوار مختلطان في فقرات طويلة للغاية، حتى جمل الحوار بين شخصين يمكن أن يختلط علينا الأمر أحيانا حول من يقول ماذا. كل هذه الطرق مرهقة في القراءة ولكنها تجبر القاريء على التركيز والتمهل والتمعن فيما يقرأ. ثم إنه يضيف شيئا آخر مهما يبدو شبيها بما يحدث في المسرح الملحمي: تعليقاته - الساخرة غالبا - كمؤلف على ما يكتبه هو شخصيا، أو عبارة هنا أو هناك موجهة مباشرة للقاريء، والغرض هنا أيضا هو كسر الإيهام بالواقع: أي تذكير القاريء أن ما تقراه هنا مجرد رواية وليست حقيقة، وأن المهم هو ما الذي يمكن أن تفعله بواقعك بعد قراءة الرواية

بعد أن تحدث في "العمى" عن الفوضى والوحشية التي أصابت البشر في بلد ما بعد أن أصيبوا جميعا فجأة بالعمى ورد فعل السلطة على ذلك، يتحدث هنا عن الارتباك الذي أصاب السلطة عندما فوجئت بسكان العاصمة وقد أدلى أغلبهم ب"أصوات بيضاء" في أحد الإنتخابات المحلية. يكشف ساراماجو بوضوح شديد كل ألاعيب السلطات وخداعها ونظرتها المتعالية لجموع الشعب. وبدلا من الانتباه إلى أن تصرف جماعي من الناس لابد وأن يعني شيئا مهما، فإن السلطة تصاب بالذعر - وتصبح خطرة مثل حيوان جريح - وتعتبر رفض المواطنين للإنخراط في "العملية الديمقراطية" هو نوع من التمرد على الدولة، وكأن الدولة أهم من الشعب. ومن المشاهد الساخرة في الرواية بعد أن تنسحب الشرطة والحكومة من العاصمة وتحاصر السكان بداخلها، أن السلطة تتوقع حدوث فوضى عارمة وتزايد في جرائم السرقة والقتل والإغتصاب، ولكن كل ذلك لا يحدث، بل أننا نسمع تعليق لأحد الشخصيات يقول أن البلد هادئة بسبب غياب الشرطة ! فهل هي دعوة من المؤلف للأناركيزم أو اللاسلطوية؟

تظهر في الرواية كل الأساليب التي تستخدمها الحكومات - سواء القمعية أو المتظاهرة بالديمقراطية - لتغييب وعي الناس: التلاعب بالكلمات وبالمفردات [ولذلك فإننا نجد حوارات الشخصيات كثيرا ما تترك موضوع الحوار الأساسي وتركز على تعريف كلمة أو تصحيح مفهوم قاله أحدهم بشكل عابر] - استخدام الصحف والإعلام لمحاولة عمل غسيل مخ للمشاهدين - تلويث سمعة الأبرياء واختيار كبش فداء يتم لصق كل الجرائم به - محاولة الوقيعة بين فصائل الشعب المختلفة سياسيا

مثل قراء آخرين للرواية أجد النهاية صادمة بعد أن كانت الفقرات الأخيرة توحي بغير ذلك، ولكن يمكن اعتبار ذلك "علاج بالصدمة" يساعدنا على الإفاقة و"البصيرة" من وهم أن السلطة أو الحكومات يمكن أن تتعامل برفق أو بتعقل مع من تعتبرهم في معسكر الأعداء. كما أني لم أفهم لماذا جعل المؤلف "المأمور" يقدم الصورة المطلوبة رغم أنها تدين من يعتقد أنهم أبرياء، وبالذات لأنه بعدها مباشرة فعل كل ما يستطيع لمساعدتهم، إذ كان قد بدأ بالفعل في التنصل من مهمته الرسمية وفي التعاطف مع عامة الناس، أي أنه بدأ يصبح بصيرا

وملاحظة هامشية : بصرف النظر عن العلاقة بين روايتي العمى والبصيرة، فإن شخصيات معينة نجدها تتكرر في عدة أعمال لساراماجو، مثلا شخصية السيدة العجوز التي تظهر كأحد الشخصيات المهمة في "كل الأسماء" نجدها تظهر في بعض مشاهد العمى وتظهر في البصيرة في مشهد عابر

رواية مهمة وجديرة بالقراءة - مثل كل روايات ساراماجو التي قرأتها على الأقل - ولكن الأفضل طبعا قراءة "العمى" أولا
April 25,2025
... Show More
σε καμια περιπτωση δεν μου αρεσε οσο το "περι τυφλοτητος", που με ενθουσιασε αναγνωστικα..πολλα λογια που δεν ξερω αν ειχαν καποιον συμβολισμο ,πολλες λεπτομερειες που με εκαναν να βαρεθω.ολα αυτα ομως στηριζονταν σε μια (ακομη) εξαιρετικη ιδεα .ακομη ενα στοιχειο που μου αρεσε ηταν η συνδεση αυτου του βιβλιου με το "περι τυφλοτητος".περναω στο "περι θανατου".για να δουμε..
Leave a Review
You must be logged in to rate and post a review. Register an account to get started.