...
Show More
2021 yılı için bir okuma listesi hazırlamadım fakat elimden geldiğince Nobel ödülünü almış yazarlara eğilmeyi planladım. İlk okumam ise Ivo Andric - Drina Köprüsü oldu.
Bu kitap bir başyapıt. İnanılmaz bir eser. 2021'e böyle bir kitapla başlamatan mutluluk duydum. Umarım bütün yıl böyle güzel kitaplarla geçer.
Öncelikle bu kitaptaki dram, psikolojik olarak insanı mahvedebilecek düzeyde. Yani hassas okurlara pek önermiyorum. Özellikle başlarda tansiyon dram anlamında çok çok daha yüksek. Daha 50. sayfalarda bir kazık sekansı var ki, o bölümleri rahat rahat okuyabilmek için insan olmamak lazım.
Drina Köprüsü, öyle sürekli karşınıza çıkabilecek kitaplardan değil. Her yönüyle, anlatımı, yoğunluğu, tarihi katmanları, karakterleri, her ama her şeyiyle çok büyük bir kitap. Masallarla bezeli gerçek, tarihten beslenen kurgu, yazarın o inanılmaz betimleme yeteneği.. Aman Allah'ım. Uzun zamandır böyle bir kitap okumamıştım. Tüm zamanların en iyi kitapları seçkimde kendine yer edinebildiğini söyleyebilirim. Belki ilk 3-5'e girmez ama mutlaka listeye girer.
Okuması kolay sayılmaz. Sayfa başına kelime sayısı fazla olan kitaplardan. Yoğun ve boşluksuz satırlarıyla, her devireceğimiz sayfa emek istiyor. Burada çeviriye de değinmek isterim. Hasan Ali Ediz'in muhteşem ve hatasız çevirisi ile basılan bu kitabın dili, sayın Ediz'in tarzından ve yetkinliğinden dolayı genç okuru biraz da olsa zorlayabilir esasen. Kendisinin çeviriye ve cümlelere bakışı tam anlamıyla sanat olsa da çabuk tüketebileceğiniz hafif cümleleri yok. Tıpkı yazar gibi, çevirmen de biraz özen göstermenizi istiyor esere okurken. Kitabın diğer çevirmeni Nuriye Müstakimoğlu'nu da anmazsak ayıp etmiş oluruz. Eser Sırpça aslından çevrilmiş. Gönül rahatlığıyla kitaplığınıza ekleyebilirsiniz.
Bu kitap bir başyapıt. İnanılmaz bir eser. 2021'e böyle bir kitapla başlamatan mutluluk duydum. Umarım bütün yıl böyle güzel kitaplarla geçer.
Öncelikle bu kitaptaki dram, psikolojik olarak insanı mahvedebilecek düzeyde. Yani hassas okurlara pek önermiyorum. Özellikle başlarda tansiyon dram anlamında çok çok daha yüksek. Daha 50. sayfalarda bir kazık sekansı var ki, o bölümleri rahat rahat okuyabilmek için insan olmamak lazım.
Drina Köprüsü, öyle sürekli karşınıza çıkabilecek kitaplardan değil. Her yönüyle, anlatımı, yoğunluğu, tarihi katmanları, karakterleri, her ama her şeyiyle çok büyük bir kitap. Masallarla bezeli gerçek, tarihten beslenen kurgu, yazarın o inanılmaz betimleme yeteneği.. Aman Allah'ım. Uzun zamandır böyle bir kitap okumamıştım. Tüm zamanların en iyi kitapları seçkimde kendine yer edinebildiğini söyleyebilirim. Belki ilk 3-5'e girmez ama mutlaka listeye girer.
Okuması kolay sayılmaz. Sayfa başına kelime sayısı fazla olan kitaplardan. Yoğun ve boşluksuz satırlarıyla, her devireceğimiz sayfa emek istiyor. Burada çeviriye de değinmek isterim. Hasan Ali Ediz'in muhteşem ve hatasız çevirisi ile basılan bu kitabın dili, sayın Ediz'in tarzından ve yetkinliğinden dolayı genç okuru biraz da olsa zorlayabilir esasen. Kendisinin çeviriye ve cümlelere bakışı tam anlamıyla sanat olsa da çabuk tüketebileceğiniz hafif cümleleri yok. Tıpkı yazar gibi, çevirmen de biraz özen göstermenizi istiyor esere okurken. Kitabın diğer çevirmeni Nuriye Müstakimoğlu'nu da anmazsak ayıp etmiş oluruz. Eser Sırpça aslından çevrilmiş. Gönül rahatlığıyla kitaplığınıza ekleyebilirsiniz.