Irgendwo habe ich aufgeschnappt, dass es sich hierbei um eine der ältesten Schriften über die Liebeskunst handle, datiert zu Zeiten vom ersten Kaiser Augustus im Römischen Reich. Ich gedachte in dieser Schrift ein paar tiefe Gedanken zu entnehmen. Auf was ich in Wirklichkeit stiess, ist ein Buch von einem Autor, der teilweise ein Narrativ wie ein nerviger, misogyner Dating Coach auf Social Media hat. Dies störte derart, dass es mir immer schwerer fiel, die teils interessanten Zeilen tatsächlich wertzuschätzen.
"Auch am Geburtstag der Schönen zeige dich nicht. Wenn sie Geschenke erwartet, dann ist sie gefährlich. Keine der Gaben genügt unersättlichem Wunsch."
"Ehrlich auch sei im Geschäft, beflecke mit Blut nicht die Hände! Nur bei den Frauen brauchst du's genau nicht zu nehmen. Trüge die Trügerin, denn falsch sind Weiber und listig, Lege die Schlingen nur selbst, sonst, Freundchen, legt sie das Weib."
wtf
Und in den nächsten Zeilen erkennt man, warum der Römische Staat Ovids Schriften zur Liebe ablehnte, dieser nämlich bezog immer wieder Position für eine "Freie Liebe" im heutigen Sinne der Polyamorie. Transparenz und ehrliche Kommunikation schien bei ihm jedoch keinen besonderen Wert einzunehmen:
"Sollte die Schöne durch Zufall von Untreue hören, Leugne mit eiserner Stirn, leugne, was offen dem Blick. Zeige dich niemals betreten in schmeichelnder Demut, Denn sehr verdächtig ist Schwanken, ist bangendes Wort."
Uscivo dalle Metamorfosi e mi aspettavo la stessa bellezza. Errore. Un divertissement che gli permette di mantenere fede al suo amore per le storie e i miti ma che nell'insieme non mi convince. Una prima parte dedicata a come e dove " trovare" l'amore. Una seconda dedicata ai "rimedi per curare i danni dovuti all'amore e una terza, consigli per le donne su come agghindarsi per essere più appetibili agli occhi degli uomini. Mah, poteva andare molto meglio.
Ovidio con il sostegno della Musa Eratò e degli Dei si eleva a maestro d'amore. Con quest'opera didascalica divisa in 3 libri vuole istruire uomini e donne sulla sottile arte dell'amore. Spaziando dalle tecniche di avvicinamento e corteggiamento, all'igiene della persona. In alcune parti emerge lo spirito del romano maschilista. La traduzione non è delle migliori, però non è assolutamente da considerare una pecca bensì utile perché proprio per la sua semplicità diviene un testo di facile comprensione.
«Милый, — сказать, — почему ты всё не шёл и не шёл?» Брызнуть горячей слезой, притворною ревностью вспыхнуть, Ногтем изранить лицо, — много ли надо ещё? Вот он и верит тебе, вот и сам тебя первый жалеет, Вот он и думает: «Ах, как она рвется ко мне!» ⠀ Об Овидии вам лучше рассказали бы поэты. Но я не поэтесса. Было мне временами мучительно, временами нудно, временами нравилось. Продолжаю читать книги с курса по исторической литературе Виргинского университета, восполняю пробелы. Сейчас дочитала «Науку Любви». Что интересно, нравы, требования к мужчинам и женщинам, к их поведению в процессе «игр» мало чем изменились. Написано две тысячи лет назад, а всё то же самое, что и сейчас. Свежо и актуально. В этом гений. ⠀ «Надо играть: за игрой часто родится любовь. Но недостаточно быть знатоком бросков и расчетов — Нужно собою владеть, это трудней и важней. Мы за игрой забываем себя, раскрываемся в страсти, Как на ладони, встает всё, что у нас на душе ...» ⠀ У меня, честно, ум за разум заходит, когда я пытаюсь осознать, как давно это написано, как давно живут эти стихи, и что буквально каждая строчка и совет, в принципе, до сих пор применимы.) Такое впечатление, что время застыло, или Овидий и его творения не подчиняются никаким законам. Это будоражит. Читала под плейлист «Музыка Древнего Рима», и у меня в голове местами происходило настолько реалистичное путешествие в т�� эпоху, как будто я сама там жила. Ощущения экстремальные, я вам скажу.) ⠀ Теперь понимаю всех тех, кто сходит с ума по Древнему Риму и Древней Греции. Это отдельный сорт удовольствия. ⠀ ps В фильме Стэнли Кубрика «С широко закрытыми глазами» есть сцена, где буквально по кадрам воспроизведён этот стих Овидия: ⠀ «Взглядами взглядов искать, изъясняясь их пламенным блеском — Часто немые глаза красноречивее уст. Тронет ли чашу губами она, перейми эту чашу И за красавицей вслед с той же пригубь стороны.»
"A Arte de Amar" não é uma obra sobre a inocência ou a puerilidade do amor - está mais ao nível dos estratagemas de guerra onde interessa armar homens e mulheres com vista à sedução mútua. A obra divide-se em três livros, sendo os dois primeiros dirigidos aos homens e apenas o terceiro às mulheres, e incide sobretudo nas estratégias apropriadas e que melhor convêm adoptar quando se trata de conquistar o "amor" de alguém... mas esses conselhos e tácticas situam-se no mundo da frugalidade, da falsidade, da simulação. E é óbvio que no livro nos vamos deparar com aspectos que não nos deixam indiferentes, como a subjugação das mulheres (e a legitimação do uso da força ou até o "merecer" ser abusada em caso de consumo excessivo de vinho), mas é importante não esquecer que todas as obras são datadas e que este livro acaba por nos fornecer elementos importantes para compreender os costumes/práticas lúdicas, sociais e até higiénicas da altura... No entanto, o que mais me agrada neste livro é o facto hilariante de Ovídio ter escrito uma outra obra intitulada "Remédios contra o Amor", criando assim um antídoto para o seu veneno.
Once again I am amazed by Ovid skill to transform such matter into poetry, the original Latin text (mellifluous and fluid) is superior to the translation in many ways, but ultimately I wasn’t particularly into reading about cheating habits in the Roman epoch.
Romalı şairimiz, aşk çeşmesinden içmek isteyen hanımlara ve beylere şiirleriyle yol gösteriyor. Aşk sanatının öğretmeni iddiasını kitabın her sayfasında ispat ediyor. Venüs’ün şövalyesi ünvanını yakıştırıyorum ben kendisine. Zamanında bu güzel eseri okuyan romalı genç aristokratlar ne şanslılarmış, günümüzde bize yol gösterecek bir öğretmenimizin olmaması ne kötü. Roma’dan sürgün edilmesine sebep olan boşboğazlığını öğrendiğimde keşke arkadaş olsaydım ne eğlenirdim diye düşündüm, gerçekten de çok eğlenceli biri.
Şairimiz, şiirleriyle bize kendi tecrübelerini sıkmadan, örnek hikayelerle aktarıyor. Hikayelerin her biri çok güzel özellikle İkarus’un hikayesini anlattığı bölümü iki kez okudum. Biz “modern” okuyucular için söyledikleri bazı şeyler çok aşırıya kaçıyor gibi görünebilir ama ben kendisine kızılmaması gerektiğini düşünüyorum, niyetinin saflığından bir an bile şüphe etmedim. Kitabı okuyacak arkadaşlar bu kitapta yer alan tecrübelerin sosyal medya ve date applerinde işe yaramayacağını bilmeliler. Çünkü şair doğrudan temasa inanıyor. Unutmayın talih yalnızca cesurların yanında yer alır.
Kamu Spotu On :
Öncelikle ilk yapmamız gereken aşık olunacak birini bulmak. Şairimiz kendi döneminde kalabalığın olduğu yerleri bir bir saymış. Siz de konumunuza göre aşık olacağınız kişiyi bulacağınız yerlerin listesini çıkartmalısınız. Diyelim ki İstanbul’da yaşıyorsunuz, hemen sosyalleşebileceğiniz mekanları bulun.
İlk aşamayı tamamladıktan sonra sıra aşık olunacak kişiyi seçiyoruz. Bu kişiye usulca yaklaşıp sohbet etmek için bir bahane arıyoruz, ne olduğu önemli değil. Mühim olan sıkıcı olmamak. Aşık olunacak kişi, aşık olan kişiye sorular sorarsa cevabını bilmiyorsa bile aşık olan kişi, aşık olunana mutlaka cevap vermelidir. Ayrıca ne söylenmesi gerektiği konusunda şairlere danışmıyoruz. Çevrenizde şair varsa uzaklaştırın.
Aşık olunan kişiye kesinlikle hediye alınmamalıdır ama hep hediye alınacakmış gibi beklemeli. Edebiyata merakınız yoksa derhal bu alanda kendinizi geliştirmelisiniz çünkü tatlı dilli olmanız tavsiye ediliyor. Aşık olunana söz vermekten kesinlikle geri durmayın. Size her zaman ulaşamasın(elde edene kadar), unutmayın aşık olunanlar kaçanı severler.
Şimdi aşık olunan da size gönlünü verdi. Artık yeni bir aşamaya geçiyoruz. Aşık olunanı elde tutmak konusunda da şairimiz tecrübelerini bir bir aktarıyor. Her şeyden önce sevilmek için sevimli olmalısınız. Kimse suratı mahkeme duvarı gibi olan biriyle beraber olmak istemez. Beyler, şunu aklınızdan çıkarmayın; güzellik geçicidir, zihininizi besleyin. Kibar olmayı unutmayın, aşık olunanın bir kusuru varsa bu kusuru örtün, kulağa hoş gelen sözler söyleyin. Yapmacık olmamaya dikkat edin.
Konuşurken bakışlarınızı kaçırmamalısınız, iltifatlarınızın da bir sınırı olmalı. Her zaman aşık olunanın yanında olun ama sıkacak kadar değil. Sizsiz yapamayacağını düşündüğünde geri çekilin. Nadasa bırakıldı mı tarla daha cömert verir ürününü (şairin benzetmesidir linç etmeyin). Ama yine de arayı fazla açmayın çünkü hafifletir zaman özlemi, siz uzaktayken yok olup gider aşk. Başlar sonra yenisi.
Size karşı soğur veya öfkelenirse hemen aşık olunanın içini ısıtın. Size karşı olan yürek yangını kısa sürmelidir. Çünkü uzatırsanız katlanır öfkesi. Hemen kollarınızı dolayın boynuna, ağlarken alın aşık olunanı koynunuza. Öfkesi zirvedeyken ateşkesi yatakta arayın, hemen boyun eğecektir (şairin iddiası). En önemlisi sadece kendini bilen aşkını bilgece yaşar.
Akıllı adam göz yumar karısına gelip gidenlere, sakın sevgilinizi iş üstündeyken yakalamayın (NASIL YANİ?). Aşık olunanın yaşı asla sorulmamalıdır, sen doğduğunda kim cumhurbaşkanıydı dememelisiniz.
Hanımlar, vakit varken gençliğiniz baharını yaşayın. Gününüzü gün edin yoksa su gibi akıp gider yıllar. Sevginizi esirgemeyin arzuyla tutuşan erkeklerinizden Sizi aldatsalar bile ne kaybedersiniz, bir şey eksilmez cazibenizden. Hep yeni bir koca bulunur eskinin cenazesinde. Tarumar olmuş saçlarla yürümek, hüngür hüngür ağlamak bir kadına çok yakışır (OHA).
La lettura de “L’arte di amare” di Ovidio (I° a.C. – I° d.C.) è stato un vero e proprio viaggio alle origini del pensiero maschilista.
Oddio! Non che non sapessi quanto lontana, salda e calcificata sia la spartizione dei ruoli. Ancor prima del famigerato augurio dal tono imperativo («Tu donna soffrirai con dolore») il copione era già stabilito. Sinteticamente: l’uomo deve condurre le questioni amorose e la donna subirle. Stop.
“L’arte di amare” è un poema didascalico che, dunque, si rivolge ad un ipotetico allievo nei primi due libri e poi nel terzo (che ha tutto il sapore di un appendice aggiunta giusto per non suscitar polemiche) ad un’ipotetica allieva.
Resta il fatto che le argomentazioni con cui Ovidio istruisce il suo ipotetico allievo resistono dopo più di 2000 anni. Ecco, nero su bianco, un vero e proprio vademecum maschilista. Ecco da dove nasce l'idea del latin lover con tutto il suo pesante bagaglio di stereotipi.
”Se qualcuno tra questa gente non conosce la scienza dell’amore, legga quest’opera poetica e, dopo averla letta, faccia l’amore con competenza.”
In questo modo il poeta presenta l’Opera... ...venghino, venghino, siori e siore: amare è una scienza quindi basta applicarsi e seguire alla lettera il Maestro.
Il piano è questo:
”Anzitutto, tu che ora per la prima volta vieni soldato in una guerra sconosciuta, adoperati per trovare l’oggetto del tuo amore; la seconda fatica dopo questa è di piegare la donna che ti piace; la terza che l’amore duri per lungo tempo. Queste sono le dimensioni del lavoro; il mio cocchio percorrerà questa superficie; lanciata la vettura, questa sarà la meta che dovrà rasentare.”
Ecco che il Libro Prima si addentra nel vivo e subito abbiamo l’Uomo soldato/cacciatore/pescatore a cui vengono dati i consigli adatti per riempire il carniere oltre ad una bella mappa dettagliata del terreno di caccia (= Roma) in cui si può avere più successo.
Io leggo e (giuro!!!) non so se ridere o piangere.
Rido dello sfrontato machismo che si palesa in sentenze come questa:
” Ce ne sarà, fra tante, appena una che ti dirà di no.
Piango quando leggo la chiusa che esalta la vis grata puellis
” Chi prende un bacio ma non prende anche il resto sarà degno di perdere quello che ha avuto. Quanto mancava, dopo il bacio, per appagare la tua brama? Ahimè! Quello non fu pudore, ma soltanto rozzezza. Chiamala pur violenza, ma è violenza gradita alle ragazze.”
La sconcertante banalità di un pensiero mai sopito in tante (troppe!!) teste d’uomo.
Insomma, Libro Primo e Libro Secondo scorrono tra tattiche su come ingannare le donzelle e consigli su come mantenere vive le relazioni
Del Libro Terzo basta leggere l’intento di Ovidio per capire tutto:
” insegnerò in che modo una donna deve farsi amare.
Il verbo passivo è d'obbligo. . E poi via con fioccano i consigli su come piacere all’uomo che non deve chiedere mai...
Pulizia (” nelle ascelle l’aspro odore del capro non alligni e non siano le gambe irte di duri peli”), abbigliamento, trucco ma anche sguardo, voce e (perché no?) le posizioni:
” La donna piccolina si metta a cavallo; lunga com’era, mai la sposa di Tebe si sedette a cavallo di Ettore. Si ponga sul letto in ginocchio, con la testa piegata un po’ all’indietro la donna che attira lo sguardo per la linea slanciata del suo fianco. L’uomo stia ritto; lei, distesa sul letto obliquamente...”