...
Show More
Sıska Bacaklar Tom Robbins'den okuduğum 3. kitap oldu. Ama biraz zorlandığımı, özellikle de ilk 80 sayfada neredeyse pes edeceğimi itiraf ediyorum.
Kitapta 2 farklı kahraman grubu var. Birinci grup insan kahramanlarımız, ikinci grup da hareket edebilen ve konuşabilen "nesne" kahramanlarımız.
İsrail askerleri ve Filistin halkı Kudüs'te her fırsatta birbirlerine saldırırken, Spike Cohen adında bir Yahudiyle, Ronald Abu Hadee adında bir Arab, New York'ta Birleşmiş Milletler binasının tam karşısına İ&İ adında bir restoran açarlar. Restoran New York politik hayatının ve Kudüs siyaset dünyasın ortasında rahatsız edici bir çıban başı gibidir.
Colanial Pines'da yetişen ve resim üzerine eğitim alan Ellen Cherry Charles kendi kasabasından demir ustası Boomer Patway'la evlenerek New York'a doğru dev bir hindi görünümünde olan arabasıyla yola çıkar. Ama New York'da işler pek de planlandığı gibi gitmez ve Ellen'in yolu garson olarak bu restorana düşer. Ellen'in amcası, kıyametin gelmesini fanatik bir şekilde isteyen Peder Buddy Winkler de tüm kıyamet planlarını toplayıp New York'a gelir. Kudüs'ün geçmişinden gelen, Kraliçe Izabel'e ait sedefli deniz helezonu ve mavi boyalı sopa ile Ellen'la Boomer'ın bir mağarada unuttukları mor kirli çorap teki, gümüş tatlı kaşığı ve bay/bayan konserve fasulye kutusu da (kitabın nesne kahramanları) bir yolunu bulup New York'a gelmeyi başarırlar.
Araya giren daha bir sürü karakterle Tom Robbins dinler üzerine, insanın dinle ilişkisi üzerine, inançlar üzerine, aşk üzerine, kıyamet üzerine, savaş üzerine, belki biraz barış üzerine, sanat üzerine, merkezinde bir şekilde hep Kudüs'ün yer aldığı acayip betimlemeler, uzun cümlelerle zaman zaman beynimi yakma noktasına getiren bir hikaye anlatıyor.
Sıska Bacaklar iyi ki okumuşum dediğim bir kitap olamadı maalesef. Rom Robbins'in ilk bu kitabını okusaydım kuvvetle muhtemel ondan başka kitap okumazdım. Sıska Bacakları "Yazarıyla konuşanlar" okuma klübünde sevgili Defne Suman'la konuşup sonra birlikte ikinci bir okuma yapacağız. Kim bilir belki kitapla ilgili önümde çok farklı ufuklar açılır ve düşüncelerim değişir. Durumda bir değişiklik olursa sizi haberdar ederim.
Kitapta 2 farklı kahraman grubu var. Birinci grup insan kahramanlarımız, ikinci grup da hareket edebilen ve konuşabilen "nesne" kahramanlarımız.
İsrail askerleri ve Filistin halkı Kudüs'te her fırsatta birbirlerine saldırırken, Spike Cohen adında bir Yahudiyle, Ronald Abu Hadee adında bir Arab, New York'ta Birleşmiş Milletler binasının tam karşısına İ&İ adında bir restoran açarlar. Restoran New York politik hayatının ve Kudüs siyaset dünyasın ortasında rahatsız edici bir çıban başı gibidir.
Colanial Pines'da yetişen ve resim üzerine eğitim alan Ellen Cherry Charles kendi kasabasından demir ustası Boomer Patway'la evlenerek New York'a doğru dev bir hindi görünümünde olan arabasıyla yola çıkar. Ama New York'da işler pek de planlandığı gibi gitmez ve Ellen'in yolu garson olarak bu restorana düşer. Ellen'in amcası, kıyametin gelmesini fanatik bir şekilde isteyen Peder Buddy Winkler de tüm kıyamet planlarını toplayıp New York'a gelir. Kudüs'ün geçmişinden gelen, Kraliçe Izabel'e ait sedefli deniz helezonu ve mavi boyalı sopa ile Ellen'la Boomer'ın bir mağarada unuttukları mor kirli çorap teki, gümüş tatlı kaşığı ve bay/bayan konserve fasulye kutusu da (kitabın nesne kahramanları) bir yolunu bulup New York'a gelmeyi başarırlar.
Araya giren daha bir sürü karakterle Tom Robbins dinler üzerine, insanın dinle ilişkisi üzerine, inançlar üzerine, aşk üzerine, kıyamet üzerine, savaş üzerine, belki biraz barış üzerine, sanat üzerine, merkezinde bir şekilde hep Kudüs'ün yer aldığı acayip betimlemeler, uzun cümlelerle zaman zaman beynimi yakma noktasına getiren bir hikaye anlatıyor.
Sıska Bacaklar iyi ki okumuşum dediğim bir kitap olamadı maalesef. Rom Robbins'in ilk bu kitabını okusaydım kuvvetle muhtemel ondan başka kitap okumazdım. Sıska Bacakları "Yazarıyla konuşanlar" okuma klübünde sevgili Defne Suman'la konuşup sonra birlikte ikinci bir okuma yapacağız. Kim bilir belki kitapla ilgili önümde çok farklı ufuklar açılır ve düşüncelerim değişir. Durumda bir değişiklik olursa sizi haberdar ederim.