...
Show More
-Siyasal parti, kolektif iradenin, evrensel ve topyekûn olmaya eğilim gösteren filizlerinin bir araya geldiği ilk hücredir.
-Machiavelli'nin Prens'i açık seçik şekilde Jakobenlerde bedenleşmiştir.
-Kültürel, yani entelektüel ve moral bir reform ekonomik bir reform programına ilişkilendirilmeden olamaz; hatta her ekonomik reform, kesinlikle her entelektüel ve moral reformun kendisini gösterdiği somut bir kalıptır.
-Eylem anında işleyen "parti", önceden beri varolan "parti"yle aynı şey değildir.
-Machiavelli merkantilizmin, Rousseau fizyokratizmin çocuğudur.
-Askeri birliklerdekiler, zorunlu nedenlerle erzak ikmali yapılamadığında oruç tutabilirken, savsaklama veya bürokrasi nedeniyle gecikme olduğunda başkaldırıyordu.
-"Bireyci", "anti-partici", "oy vermeyen" "işler daha da kötüleşsinci" denilenler, aslında partide baş olmayı isteyen partililerdir.
-Parti, "icatçı yöneticilerin" "sadık-disiplinli kalabalığı", yarattıkları birleştirici hedefler etrafında toplayıp, yönlendirmesiyle işlerlik kazanır.
-Hegemonya, eğer etik-politik ise, ekonomik olmadan da olamaz.
-Halkın inançları ya da bu türden inançlar, maddi güçlerin geçerliliğine sahiptir.
-Machiavelli'nin Prens'i açık seçik şekilde Jakobenlerde bedenleşmiştir.
-Kültürel, yani entelektüel ve moral bir reform ekonomik bir reform programına ilişkilendirilmeden olamaz; hatta her ekonomik reform, kesinlikle her entelektüel ve moral reformun kendisini gösterdiği somut bir kalıptır.
-Eylem anında işleyen "parti", önceden beri varolan "parti"yle aynı şey değildir.
-Machiavelli merkantilizmin, Rousseau fizyokratizmin çocuğudur.
-Askeri birliklerdekiler, zorunlu nedenlerle erzak ikmali yapılamadığında oruç tutabilirken, savsaklama veya bürokrasi nedeniyle gecikme olduğunda başkaldırıyordu.
-"Bireyci", "anti-partici", "oy vermeyen" "işler daha da kötüleşsinci" denilenler, aslında partide baş olmayı isteyen partililerdir.
-Parti, "icatçı yöneticilerin" "sadık-disiplinli kalabalığı", yarattıkları birleştirici hedefler etrafında toplayıp, yönlendirmesiyle işlerlik kazanır.
-Hegemonya, eğer etik-politik ise, ekonomik olmadan da olamaz.
-Halkın inançları ya da bu türden inançlar, maddi güçlerin geçerliliğine sahiptir.