Community Reviews

Rating(4.1 / 5.0, 100 votes)
5 stars
36(36%)
4 stars
34(34%)
3 stars
30(30%)
2 stars
0(0%)
1 stars
0(0%)
100 reviews
April 25,2025
... Show More
This is really hard to rate because it's so unusual.

This story is highly influenced by a religion that is almost all but lost, and it's unusual—even for Greek tragedies—that a god, Dionysus, is perhaps the protagonist.

It's incredibly violent.

It's a revenge play of sorts.

It hints at esoteric rituals and initiations.

It's a tragedy.

Short observations:

The mania of the maenads, apart from the violence, reminds me of Pentecostal churches... the drums, playing with snakes, the ecstatic revelry of being "taken by the spirit."

Is this one of the earliest cross-dressing stories? "Presenting" is a theme here. Pentheus accuses Dionysus of being feminine in dress and hair length, and later, Dionysus convinces Pentheus to dress in the clothes of a maenad (female worshipers of Dionysus) to observe them.

Pentheus wasn't likable, but I felt pity for Agave and Cadmus at the end.

I don't think feminist theory is the accurate way to take this play, but it's interesting to think about, considering what women “get up to” outside of society.
April 25,2025
... Show More
I read this as a pdf from the Internet archive. Actually had to pull another version from Yale for the ending which was missing from the IA version. Two very different translations too. One very Shakespearian and the other rather straight and laking theatrical flair. I prefer the Shakespeare-y version.

I see direct parallels with the story of Jesus in Dionysus' birth and later in shedding his Godness, and manifesting as a human to walk among men. The way Dionysus speaks of his own Godliness when questioned about it is also Christlike.

Several centuries separates Euripides and Jesus. I wonder if Jesus and his contemporaries possibly learn of this play? Did his disciples? Did the gospels use The Bacchae? Dionysus did turn water into wine... I'm thinkin' yeah. Definitely. I'm gonna look into this a bit more.

Well, of course this play is a very important work. One that is probably a keystone to understanding the story of Jesus and yes of course also to future of the theatre.

"The truth is one. The sages speak of it by many names." Bhagvad Gita.
April 25,2025
... Show More
Que peça intensa! Ainda que até agora Sófocles seja meu preferido, as tragédias de Eurípides são dotados de uma força dramática impossível de ignorar. As Bacantes trata de outra vingança, desta vez de um deus, Dioniso, pelos homens negarem sua natureza divina. O principal alvo é Penteu, atual rei de Tebas, que chega a mandar prendê-lo (o que, como esperado, revela-se inútil, já que Dioniso escapa com facilidade). Mais interessante que o enredo é o conflito entre a racionalidade e descrença de Penteu e o frenesi religioso das Bacantes que ele quer capturar e encerrar dentro de seu mundo de lógica e senso comum. Nesse sentido, Dioniso representa essa contradição, pois não só confunde os outros com relação à sua verdadeira identidade, como também é “o revelador do mundo da loucura que existe na realidade das coisas.” Além disso, a peça também pode ser lida como uma representação lúdica que mimetiza a própria arte, pois Dioniso confunde Penteu com a linguagem poética, que ele não compreende pois menospreza esses jogos linguísticos. Assim como a poesia e o teatro, Dioniso mimetiza o aparente e reinventa-o de outra forma, tanto que consegue se manifestar como humano sem o distanciamento com que os outros deuses fazem o mesmo. Nesse sentido, a coerência de Dioniso está nessa diversidade do próprio teatro, que em vez de excluir o contraditório, faz nascer sua tensão desse encontro e sobreposição dos opostos.

“Em suas afinidades dionisíacas, o espírito do poeta possui tanto capacidade para imaginar ordem como para representar desordem; mas a criação e a verdadeira existência do trabalho acabado validam a ordem, sobrepõem a coesão à dispersão. As forças dionisíacas aglutinadas e canalizadas para a obra de arte, diferentemente das despendidas no Citero, são sempre a vitória do deus gentil sobre o terrível, embora, como Rilke diz, a beleza seja também o princípio do terrível.”
April 25,2025
... Show More
Şarap tanrısı Dionysos, kendisinin Zeus’un oğlu olmadığını iddia eden annesi Semele’nin kız kardeşlerinin şehri Thebai'e gelir. Pentheus (teyzesinin oğlu(?)) şehrin başındadır. O da Dionysos’u tanrı olarak tanımamaktadır. Dionysos ile ters düşmek şehirdeki kimseye fayda getirmeyecektir.


PENTHEUS
Ben burada yokken şehri garip bir bela sarmış, kadınlarımız sözde Bakkhos şenliklerini kutlamak için evlerini bırakıp gitmişler; ıssız dağlarda, korolarla, Dionysos dedikleri, benim tanımadığım yeni bir tanrıya ibadet ediyorlarmış; ortalarında testiler dolusu şarap varmış, köşelere saklanıp kendilerini erkeklerin kucağına atıyorlarmış, güya Mainadların ibadeti böyle olurmuş. ... Yakalattıklarımın hepsi elleri kolları bağlı, zindanda yatıyor. Elimden kaçanlara gelince onları da dağlarda arayıp bulacağım, hayvanlar gibi yakalatıp zincire vurduracağım. Bu hayasız çılgınlıklar pek yakında sona erecektir. Yabancı bir sihirbazdan da bahsediyorlar; Lidya’dan gelmiş, güzel kokan saçları, sarı perçemleri, pembe yanakları varmış, siyah gözlerinde Afrodit’in sihri parlıyormuş. Bu adam, Bakkhos ayinlerini öğretiyorum diyerek gece gündüz kadınlarla, kızlarla yatıp kalkıyormuş. Onu bir elime geçirirsem artık thyrsosunu yerlere vuramayacak, uzun saçlarını sallayıp gezemeyecek, çünkü kafasını bedeninden ayıracağım. Dionysos’un tanrı olduğunu söyleyen de bu adammış. Dionysos, anasıyla, şu Zeus’tan gebe kaldığını ileri süren anasıyla yıldırıma çarpılıp yandıktan sonra, güya Zeus’un baldırına dikilmiş. Bütün bu rezaletlerden sonra bu yabancı, kim olursa olsun, ipe çekilmeyi hak etmedi mi? (13-14)


Pentheus'un tavrı hep bu şekilde devam eder. Dionysos ise alttan alışlarının acısını fena çıkarır. Dionysos ile ters düşmek pek akıl karı olmasa da (sonuçta Zeus’un oğlu) yaptıkları çok fena işler. Şimdi ben de Dionysos’a sövüp günaha girmek istemiyorum ama böyle acımasızlık da olmaz ya !!! (Dionysos’dan çekindiğimden değil, Tanrılık müessesine saygımdan :)) ) Kim haklı, kim haksız konusuna girmeden üzüntülerimi bildirip aradan çekiliyorum...

Güzel bir not:

Sayfa 43 Ç.N.: Bakkhalar coşkunluğun son haddine varmak için şaraptan daha başka vasıtalara da başvuruyorlardı: Hora teperek bağrışmak da onları vecde getirebiliyordu. Bu bakımdan Dionysos ayinleriyle dervişlerin dönmeleri arasında benzerlik vardır. Gerçekten dervişler aç karnına dönerek başlarını ve gövdelerini muayyen ritimlerle sallayarak ve durmadan haykırarak sarhoş olabiliyorlardı. İçlerinden birinin ulaştığı vecd hali kolayca ötekilerine sirayet ediyordu.
(Hora tepmek, horon gibi bir şeymiş)


En çarpıcı kısımlar:
n  
n  

Anası herkesten önce üzerine atılarak kurban törenine başladı. Pentheus, bahtsız anası kendisini tanısın da öldürmesin diye başından mitrasını çıkarıp attı, Agaue’nin yanağını okşayarak: “Anacığım, benim, ben,” diyordu, “oğlun Pentheus, Ekhion’un evinde doğurduğun çocuk! Bana acı anacığım; evet, bir günah işledim, ama sen oğlunu öldürme.” Ağzı köpükler saçan, gözü hiçbir şey görmeyen Agaue artık ne yaptığını, bilmiyordu, iradesi Bakkhos’un elindeydi, oğlunun ne söylediğini duymuyordu bile. Elleriyle Pentheus’un sol kolunu yakaladı ve ayağını zavallının böğrüne dayayarak omzundan çekti kopardı; bunu kendi kuvvetiyle değil, tanrının kuvvetiyle yapıyordu. Bir yandan da İno zavallının etini parçalıyordu. Sonra Autonoe ve bütün Bakkhalar hep birden üzerine saldırdılar. Türlü türlü bağırışmalar birbirine karışıyordu: Pentheus son nefesiyle inliyor, ötekiler azgın çığlıklar koparıyorlardı. Bakkhaların kimi bir kol, kimi ayakkabısı üstünde bir ayak alıp götürüyordu. Pentheus’un göğsü bağrı didik didik oldu. Azgın Bakkhalar kanlı elleriyle et parçalarını top gibi birbirlerine atıyorlardı. Parçalarının her biri bir tarafa gitti, bazısı sarp kayalıklara, bazısı çam dallarına asılı kaldı. İnsan artık arasa da bulamazdı. Zavallının başını anası ellerine aldı, sonra da thyrsosunun ucuna bir aslan kafası gibi takarak Kithairon’un sırtlarından aşağı yollandı. Mainad dansları yapan kız kardeşlerinden ayrılan Agaue, bu kanlı avın mağrur sevinci içinde, av arkadaşı Bakkhos’a şükürler ederek, onun şerefine taşıdığı gözyaşlarıyla dolu bir ganimetle şehre doğru geliyor. Aslında tek zaferi kendi acısı olacak. O gelmeden ben buralardan gidiyorum, olacakları görmek istemiyorum.
(50-51)
n  
n  

KADMOS
Şu kollarında taşıdığın baş kimin başı?
AGAUE
(Gözlerini indirerek)
Bir aslanın başı, avcılar öyle söylüyordu.
KADMOS
O başa bir bak.
AGAUE
Nedir bu gördüğüm? Nedir bu ellerimde tuttuğum?
KADMOS
Daha iyi bak da kim olduğunu gör. Dikkat et.
AGAUE
Olamaz! Kör olası gözlerimle acıların en müthişini görüyorum.
KADMOS
Bir aslan başına benziyor mu gördüğün?
AGAUE
Hayır, bu ellerimde tuttuğum baş Pentheus’un başı?
KADMOS
Evet, şimdi tanıdın; biz de ona ağlıyorduk işte.
AGAUE
Onu kim öldürdü? Bu baş benim ellerime nereden geldi?
KADMOS
Zalim gerçek, tam ortaya çıkacak zamanı buldun!
AGAUE
Söyle çabuk, kalbim yerinden oynayacak.
KADMOS
Onu sen öldürdün, kız kardeşlerinle beraber!
(57-58)
n  
n

<şimdi reklamlar>
Mitoloji okumalarının keyfini katbekat artıran "Mitoloji Sözlüğü"nü de hararetle tavsiye ederim.
<şimdi reklamlar>
April 25,2025
... Show More
Horror story about a guy whose supernaturally beautiful, charismatic, and powerful twink cousin one day appears in town leading a cult. Then things get funky.
April 25,2025
... Show More
Dionysos bestraft die Menschen, weil sie ihn nicht als Gottheit anerkennen. Zur Strafe verfallen die Frauen in einen Wahn und flüchten in die Wildnis. Die Wut des Königs Pentheus ist groß und artet in einem Kampf zwischen den Geschlechtern. Die Tragödie ist unabdingbar. Die Reclam Ausgabe hat einen Teil der Tragödie nicht abgedruckt, weshalb ich eine andere Version zum Lesen empfehle.
April 25,2025
... Show More
Dos "três grandes" da tragédia grega, faltava-me ler o "mái novo", Eurípedes.
April 25,2025
... Show More
This is a marvelous play and one of my favorites. Anne Carson's new translation is poetic and lovely, but in some places I think she takes the modernization a little too far and some words feel anachronistic and jarring.
April 25,2025
... Show More
O que é a sabedoria? Ou que dádiva mais bela
dos deuses, aos olhos dos homens,
do que manter a mão segura
sobre a cabeça do inimigo?


... quando o inimigo é poderoso, sabedoria será "dançar com as Bacantes" para não se perder a cabeça. Como a perdeu Penteu, cuja tragédia é das mais terríveis da Mitologia Grega.


(Morte de Penteu - Fresco da Casa dos Vettii, em Pompeia)

Penteu, rei de Tebas e neto de Cadmo e Harmonia, quando Tirésias o avisa da chegada de um deus - que será a sua destruição caso não se submeta ao novo culto - escarnece do vidente. Penteu não aceita que o seu povo idolatre um rapaz efeminado que diz ser filho de Zeus. Todos o tentam chamar à razão, mas Penteu não cede e manda prender Diónisos. Iludido pelo deus, vai ao local de culto onde as Bacantes, enfeitiçadas, o despedaçam. É Agave, a mãe de Penteu, que lhe arranca a cabeça exibindo-a, triunfante, julgando tratar-se de um leão.

Se tivésseis sabido ter senso, o que não quisestes, poderíeis ser felizes, tendo por aliado o filho de Zeus.
April 25,2025
... Show More
Don't mess with Dionysus.



Again, the gods don't take slights well. To be fair, not having your mother acknowledged in her home town can irritate. Pentheus makes the classic mistake of discounting/refuting a god -- big mistake. So we have the hubris of the leader of Thebes leading to his ate (foolish act) resulting in nemesis, which to be fair is a kinda dark and disturbing. Not going to spoil it because it's too awesome, but if you have a familiarity with Orpheus you know where this is headed.

I guess the thing I found most fascinating were the parallels between Dionysus' evolving story line and later cults *cough* Christianity *cough*. Reading this has pushed forward my interest in digging into Orphism.

And don't mess with maenads.
Leave a Review
You must be logged in to rate and post a review. Register an account to get started.