...
Show More
Sıradan bir hayat yaşayan Janet ve Howard Shinley hayatı bir gün Howard’ın bir yarışma programına başvurmasıyla değişir. Howard’ın beyni fotoğraf çeker gibi her şeyi kaydeden bir yapıya sahiptir. Bunun yardımıyla yarışmadan yüklü miktarda bir para elde kazanır. Howard daha sonra bu parayı at yarışları oynayarak çoğaltır, sıradan bir insandan zengin bir insana dönüşür. Sıradan bir insanken yapmak istediği ne varsa karısıyla birlikte bu isteklerini yapmak için birtakım planlar yapar ve bunları gerçekleştirir. Bu noktadan sonra hayat amacını tamamladığını, aslında paranın ve lüks hayatın mutluluk getirmediğini fark eden Howard karısıyla birlikte kendini öldürmeye karar verir. Bu son Zweig’in ölümüne çok benzemektedir. Tek farkla ki karısı ufak şeylerle mutlu olmayı bilen, hayatı yaşamayı seven bir insandır. Kocasına karşı çıkar. Bunun üzerine Howard zor kullanarak karısını öldürmek isterken karısı bir anlığına elinden kurtulur, eline aldığı bir maşa ile kocasını öldürür. Aslında amacı öldürmek değildir, sadece bayılmak istemiştir. Ama olan olmuştur artık. Janet kocasını çok sevse de bu düşüncesinden sonra nefret etmeye başlamıştır. Soğukkanlılığını koruyarak cesedin icabına bakar.
Bu romanda olayları Janet’in anlatımından okumaktayız. Toplumsal İngiliz yaşayışına eleştiri niteliğinde olan bu eseri beğenerek okudum. Paranın aslında mutluluk getirmediği, televizyon reklamlarının toplama dayatmalar yaptığını okuyoruz. Akıcı bir anlatımını vardı. İki gün gibi bir sürede okudum. Burgess’in birkaç eserini daha okuyabilirim.
Bu romanda olayları Janet’in anlatımından okumaktayız. Toplumsal İngiliz yaşayışına eleştiri niteliğinde olan bu eseri beğenerek okudum. Paranın aslında mutluluk getirmediği, televizyon reklamlarının toplama dayatmalar yaptığını okuyoruz. Akıcı bir anlatımını vardı. İki gün gibi bir sürede okudum. Burgess’in birkaç eserini daha okuyabilirim.