...
Show More
Türkçe adı Gelişin Bilmecesi çev.Suat Ertüzün can yayınları
Adını Giorgio de Chirico'nun "enigma of arrival" isimli resminden alan bu kitap , 1845 lerde İngilizler tarafından Trinidad'a tarım işçiliği yapmaları için yerleştirilen Hintli göçmen bir aileye mensup yazarın , 1950'lerde yazar olmak için geldiği Londra'dan sonra 1970'lerde Salisbury'de yerleştiği eski bir malikane evine ait köy evinde geçirdiği yıllara ait otobiyografik bir roman. Ancak burda anlatılanlar yazarın kendi hikayesinden ziyade, yaşadığı yer, komşuları, malikane sahibi , mekanın geçirdiği değişiklikler ve bu küçük ayrıntıların kendisinde uyandırdığı duygu ve düşünceler. Sürükleyici bir hikayesi olmadığı için okurken sıkıldığınız ama bir yandan da okumayı bırakırsam bir dilin nasıl kullanıldığına, etrafımızdaki küçük detayların nasıl bir roman haline getirilebileceğine şahitlik etme fırsatını kaçıracağınızı hissettiren bir kitap.Edebiyata soyunmuş ve kendilerini yazar olarak adlandıran bazılarının , bu kitabı okuyarak, edebiyatın asli unsuru dilin efektif kullanımının nasıl olabileceğini irdelemelerini öneririm.Kitabı ana dili İngilizce olanların çok daha keyif alarak okuduklarını varsayıyorum.
Türkçe baskısında kitap kapağında, kitabın adını aldığı resmin değil de başka bir ressama ait farklı bir resmin kullanılmış olmasına hiç bir anlam veremedim.
Adını Giorgio de Chirico'nun "enigma of arrival" isimli resminden alan bu kitap , 1845 lerde İngilizler tarafından Trinidad'a tarım işçiliği yapmaları için yerleştirilen Hintli göçmen bir aileye mensup yazarın , 1950'lerde yazar olmak için geldiği Londra'dan sonra 1970'lerde Salisbury'de yerleştiği eski bir malikane evine ait köy evinde geçirdiği yıllara ait otobiyografik bir roman. Ancak burda anlatılanlar yazarın kendi hikayesinden ziyade, yaşadığı yer, komşuları, malikane sahibi , mekanın geçirdiği değişiklikler ve bu küçük ayrıntıların kendisinde uyandırdığı duygu ve düşünceler. Sürükleyici bir hikayesi olmadığı için okurken sıkıldığınız ama bir yandan da okumayı bırakırsam bir dilin nasıl kullanıldığına, etrafımızdaki küçük detayların nasıl bir roman haline getirilebileceğine şahitlik etme fırsatını kaçıracağınızı hissettiren bir kitap.Edebiyata soyunmuş ve kendilerini yazar olarak adlandıran bazılarının , bu kitabı okuyarak, edebiyatın asli unsuru dilin efektif kullanımının nasıl olabileceğini irdelemelerini öneririm.Kitabı ana dili İngilizce olanların çok daha keyif alarak okuduklarını varsayıyorum.
Türkçe baskısında kitap kapağında, kitabın adını aldığı resmin değil de başka bir ressama ait farklı bir resmin kullanılmış olmasına hiç bir anlam veremedim.